Bir Yıl...
Bir yıl daha bitiyor. Bugün, koca yılın son günü. Yarın, takvimde bir rakam değişmiş olacak. Bizim hayatlarımızda ne değişecek, bilmiyorum. Geçen yılda neler değişti hayatımda? Neler benimle, neler geride kaldı diye şöyle bir bakıyorum da… En büyük kaybım, babaannem oldu! Bir nisan gecesi, ben bir yolculuktan dönmüş, koştur koştur bir kutlamaya yetişmiş, arkadaşlarımla eğlenip eve dönmüşken geldi haberi. Ölüm dediğin, hep çok alakasız, hep çok birdenbire sanırım… Hayatın nasıl da “tak” diye kesiliverdiğini, hikâyenin yarım kaldığını çarptı yüzüme. İlk kez bu denli yakından bir cenaze gördüm, ilk kez “babaannemin yaptığı domatesli pirinç pilavı”nı bir daha yiyemeyecek olduğumu düşündüm, ilk kez “ya ailemi kaybedersem” diye korktum. Babaannem, bir dolu anımı alıp gitti. Ben, öylece kalakaldım. Bu yıl, çocukluğumu geride bıraktım. Çocukluğum... Deneyime inandım! Mal, mülk edinme hırsının; bir şeylere sahip olma derdinin ne kadar boş olduğu...