Not Defterinden...
-Yine yazmadığım için kendime kızdığım günler; bir koşturmacayla akıp gidiyor zaman. Telaşların arasında durup düşünüyorum, içimden cümleler kuruyorum; ama nedense yazmaya üşeniyorum. Diyarbakır Surları'ndan... - Diyarbakır . Geçtiğimiz ay Diyarbakır’a gittim. İş seyahatinin önüne bir Pazar günü ekledim ve bir gün boyunca şehri gezme fırsatım oldu. Herkesin dikkatli ol uyarılarıyla gittiğim kentte tek başıma dolaştım; hanlara, eski sokaklara girip çıktım. Vedat Milor’un izinden gidip Tarihi Hasan Paşa Hanı ’nda Mustafa Amca’nın Kahvaltı Dünyası ’nda kahvaltı ettim, Ulu Cami ’yi gezdim. Diyarbakır Surları ’na çıkıp hevsel bahçelerine, Kırklar Dağı ’na, On Gözlü Köprü ’ye baktım uzaktan. Sülüklü Han ’da mis gibi menengiç kahvesi ve gül şerbeti tattım; soluklandım. Cahit Sıtkı ’nın müzeye dönüştürülmüş evine gittim. Daracık taş sokaklarında dolaştım, insanlarla sohbet ettim, şahane mutfağından bolca nasiplendim. Keldani Kilisesi, Gazi Köşkü ’ne de uğradım ve meşhur Mardin Kapı