İki Yıl
Bir hafta sonra 2 yıl geçmiş olacak bu bloga son yazdığım yazının üstünden.
2 koca yıl.
Şimdi böyle yazınca nasıl geçtiğini anlamadığım; bir dolu şey yaşadığım, hem çok uzun hem çok kısa bir zaman dilimi...
Yeni bir ülkede yeni bir hayat kurmak, annelik, yeni bir kariyer, bir dolu zorluk ve çokça yenilikle geçen günler, haftalar ve -vay be- yıllar...
Şöyle bir bakıyorum da... Çok zor-muş be!
Pandemi, sonra hamilelik, derken annelik ve üstüne gelen göçmenlikle beraber hayatımın nasıl ve ne kadar değiştiğine inanamıyorum. Özellikle annelik ve göçmenlik, iki büyük kimlik dönüşümü. Ve benim hikayemde ikisi çok peş peşe, iç içe geldi. Afalladım, zorlandım, çuvalladım!
Özellikle başka bir ülkede desteksiz olarak bir çocuğa bakım vermek... Bunun üstüne sabahlara kadar konuşmak isterim. Yaşamayan anlamaz, yaşayanlara da tek tek sarılabilirim💚
Bir yandan kendi ebeveynlik, annelik yolumu özgürce yürüdüğüm olağanüstü bir deneyim, bu. Her şeyi çekirdek ailece yaptığımız, beraber büyüdüğümüz bir yol. Dış seslerden uzak olmak iyi ve ferah hissettiriyor. Kızımla ve ailece çok vakit geçirip gerçekten derin bağlar oluşturabildiğimizi hissediyorum.
Öte yandan, bu kadar yalnız olmak özellikle fiziksel olarak çok zorlayıcı. Etrafında, yakınında güveneceğin aile üyeleri ya da arkadaşlarının olmayışı ve her şeyi ama her şeyi sadece anne-baba olarak iki kişi sırtlanıyor olmak çok ağır geliyor bazen.
Şu iki yılda en çok destek üstüne düşündüm, kafa yordum ve en çok burdan sınandım galiba. Hala okuduğumda, duyduğumda tetikleniyorum. Daha öğrenecek şeylerim var muhtemelen ama birbirini desteklemenin, birbirine köy olabilmenin çok değerli olduğunu her hücremle anladım.
Göçmen olmak derseniz de hayattaki bütün etikelerimden, alışkanlıklarımdan, ezberimden sıyrıldığım kendimi yeniden, yepyeni şekillerde ve her gün farklı bir dilde yeniden yarattığım bir varoluş süreci benim için. Zorlu, öğretici, dönüştürücü.
Şu iki yılda hem annelik hem göçmenlik beni çokça değiştirdi, değiştiriyor. Her gün dönüşüyorum sanki. Her gün bambaşka bir kadınla göz göze geliyorum aynada.
2 yılın sonunda bugün aynada gördüğüm kadından mutlu muyum diye düşünüyorum şu an. Dürüst olayım, olduğu hâlden çok mutlu değilim; ama aldığı yoldan gurur duyuyorum!
Çok tek başına yürüdüm bu yolu. Son iki yılın en baskın hâli, yorgun ve yalnız olmaktı galiba benim için.
Şimdi, 2 yıl sonra, bugün ofise giderken bir yazı okudum. İyileşmenin ve iyi olma halinin aslında o kadar da tek kişilik olmadığından bahsediyordu. Ya da ben öyle anladım:)
Çok hoşuma gitti. Hah, dedim, belki de eksikliğini hissettiğim bu. Ve özlediğim.
Anlatmak, yazmak, paylaşmak.
O yüzden oturdum, 2 yıl sonra, yazdım.
Sahi, sizin son 2 yılınız nasıl geçti?
Müthiş tercüman olmuşsun Merve. Kocaman sarıldım. ❤️
YanıtlaSilDesteksiz anneliği öyle güzel anlatmışsın ki Merve, okurken yalnız olmadığımı hissetmek çok iyi geldi. Sarılıyorum 🤍🙏🏻
YanıtlaSilHarika bir yazi olmus. Cogu yonuyle beni de anlatiyor. Ve soylemek istedigim kendinle gurur duy cunku sen harikasin!
YanıtlaSilGöz yaşım pıt! Hala daha hassas olan yerlerime değdin. Yalnız ebeveynlik eşe dosta akrabaya nispeten yakınken de mümkün, ve o da başka bir zorluk.Göcmenlik bambaşka bir dünya zaten. Ben de her ikisi hakkinda sabahlara kadar konuşabilirim. İyi ki yazdin. Ben de yazayım:) Özge
YanıtlaSilHoşgeldiniz yeniden. Yalnızlık illaki yanında birileri olmadığından olmuyor bazen olsalarda farketmiyor yine yalnız kalıyoruz. Ama sizinki zor olmuş inşallah artık kolaylamışsınızdır. Hülya
YanıtlaSilHoş geldin, ben yeni fark ettim geldiğini, yorum yapmasan bu yazıyı kaçıracaktım.. İyi ki okudum. Öncelikle tebrikler, yeni bir ülke.. Zor ama işte bizim gerçeğimiz ve bir şekilde zorlansak da kendi yolumuzu bulmak zorundayız. Destek istediğinde her zaman yazabilirsin, en kötü ülke dedikodusu yapar güleriz işte :))) Sevgiler.
YanıtlaSil