Kayıtlar

2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Substance

Resim
Geçen gece uzun zaman sonra ilk defa bir filmi bölünmeden ya da uyuyakalmadan tek seferde bitirdim. Farklı, zor, rahatsız edici bir filmdi. Film boyunca çok fazla şey düşündüm. Kadın, Elisabeth Sparkle, acı çektikçe ben de kıvrandım sanki... Ama en çok o kırmızı elbiseli ayna karşısındaki sahnede ... Filmin benim için en ama en etkileyici sahnesiydi! Elisabeth'i tutup sarsmak, çok güzelsin diye bağırmak istedim. Ve aslında dönüp kendimize söyleyebileceklerimizi, söylemediklerimizi düşündüm. Film boyunca hep dengeden bahsediyor. Dengeyi, kaynağı, kontrol manyaklığımızı sert bir şekilde sorgulatıyor. Filmi sevdim mi sevmedim mi, bilmiyorum açıkçası. Ama bu kadar düşündürmesini, rahatsız etmesini, etkilemesini sevdim!

Annelik ve Ritüeller Çemberi

Resim
18 Haziran 2021, Cuma sabahı öğrenmiştim hamile olduğumu. Elimde çift çizgi test, yeşil koltuğa oturup ağlamıştım. O kadar şaşkın ve ne yapacağımı bilemez haldeydim ki yarım saat içinde hastaneye koşmuştum. 19 Haziran sabahı ise oturmuş kahvemi içerken hüngür hüngür ağlıyordum. Her şey henüz çok yeniyken ve doktorumun söylediği olumsuz hiçbir şey olmamasına rağmen sağlıklı bir hamilelik geçirememekten ve bedenimin bu sürece hazır olmadığından, kendimi buna hiç hazırlamadığımdan endişe ediyordum. Ve deli gibi kendimi suçluyordum! Hani annelikte hissedilen suçluluk diye bir şey varsa eğer, bende o an başlamıştı ilk. Ağlaya ağlaya, sevgili arkadaşım Merve Onay 'ın bana gönderdiği kartlar arasından hamileliğimin ve anneliğimin niyetiyle bir kart seçtim. , " I always do the best I can. " yazıyordu. Her zaman elimden gelenin en iyisini yaparım . Bir posta da bu cümleye ağlayıp dedim ki bu sana bir mesaj kızım, elinden gelenin en iyisini yap, yeter. Ve annelik sürecimde, o hami...

Çocukluk

Resim
Bu sabah Leyla'yı bale dersine götürdüm. O dersteyken, haftalardır beraber kapı önünde yarenlik ettiğimiz, geçen sene Hong Kong'dan buraya taşınan akademisyen bir anne arkadaşımla kahve içiyorduk. Her ikimizin de gündeminde ilkokul seçimi ve Hollanda'daki eğitim sistemini anlamak olduğundan bu konudaki düşüncelerimizi, beklentilerimizi paylaşmaya başladık. Buraya çocuğunun çocukluğunu yaşamasını istediği için geldiğini söyleyince açıkçası tam anlamadım ve nedenini sordum. Şöyle bir örnek verdi; kızı 20 aylıkken kreşe başlatmayı istediklerinde kızını mülakata almışlar, sorular sorup becerilerini test etmişler. Ve çok küçük yaştan itibaren katı bir eğitim sistemi ve sınavlarla ve çok yoğun rekabetle dolu bir düzen olduğunu anlattı.  Kreş sınavına şaşırsam da genel olarak -maalesef- anlattıkları tanıdık geldi. Hamileyken sevgili Zeynep Cansoylu bir kitap önermişti. Hollanda'ya taşınmadan evvel, burada yaşama ihtimali ve fikri bile henüz yokken okumuştum. Dünyanın En Mutlu...

İki Yıl

Resim
 Bir hafta sonra 2 yıl geçmiş olacak bu bloga son yazdığım yazının üstünden.  2 koca yıl. Şimdi böyle yazınca nasıl geçtiğini anlamadığım; bir dolu şey yaşadığım, hem çok uzun hem çok kısa bir zaman dilimi...  Yeni bir ülkede yeni bir hayat kurmak, annelik, yeni bir kariyer, bir dolu zorluk ve çokça yenilikle geçen günler, haftalar ve -vay be- yıllar... Şöyle bir bakıyorum da... Çok zor-muş be! Pandemi, sonra hamilelik, derken annelik ve üstüne gelen göçmenlikle beraber hayatımın nasıl ve ne kadar değiştiğine inanamıyorum. Özellikle annelik ve göçmenlik, iki büyük kimlik dönüşümü. Ve benim hikayemde ikisi çok peş peşe, iç içe geldi. Afalladım, zorlandım, çuvalladım! Özellikle başka bir ülkede desteksiz olarak bir çocuğa bakım vermek... Bunun üstüne sabahlara kadar konuşmak isterim. Yaşamayan anlamaz, yaşayanlara da tek tek sarılabilirim💚 Bir yandan kendi ebeveynlik, annelik yolumu özgürce yürüdüğüm olağanüstü bir deneyim, bu. Her şeyi çekirdek ailece yaptığımız, beraber...