Bitkisel Beslenme Deneyimim...

Her şey birden bire oldu.

Epeydir okuduklarım, duyduklarım ve karşıma çıkanlar, beni hayvansal ürün tüketmenin dünya için de bedenimiz için de iyi ve sağlıklı olmadığına ikna ediyordu. Ki ben oldum olası etçil biri olmadım; her zaman sebzeye ve -maalesef- hamura düşkünümdür:) Çok sevdiğim iki arkadaşımın vegan beslenmeye başlamasıyla daha çok ilgilenir olmuştum bu konuyla. Yine de "peynirsiz ve yumurtasız nasıl olur ya?" diyordu bir yanım.

Bir pazar günü netflix'te takılırken The Game Changers'ı seyrettik. Belgesel bittiğinde "denemek istiyorum." dedim ve başladım. Belgeselin kısmen abartılı ve taraflı olduğunu söylemeden geçmeyeyim; eleştirilebilir noktaları var ama benim bir süredir düşündüğüm şeylerin üstüne geldiği için bende tetikleyici bir etkisi oldu;)

Başlangıçta niyetim hafta içi tamamen bitkisel beslenip hafta sonları peynir ve yumurta tüketmekti. Fakat birkaç gün denedikten sonra böyle bir ayrıma gerek duymadım ve devam ettim. Ve  devam ettikçe kendimi daha iyi hissetmeye başladım:)

İlk günler biraz bocaladığımı itiraf etmeliyim. Ne yiyeceğim şimdi ben, diye düşündüm. Daha evvel bu yollardan geçmiş arkadaşlarıma danıştım. Bir şey bulamazsam kaygısı hissettiğimde yemeğimi evde yapıp yanımda taşıdım. Öyle öyle bir yolunu buldum.

Yaklaşık 3 aydır bitkisel besleniyorum. Ara ara misafir olduğum evlerde ya da özel sofralarda istisnalarım oldu, yani birkaç kez içinde peynir ya da yumurta olduğunu bildiğim şeyleri tükettim.  Üç aydır beslenmemin 95%i bitkisel. Pat diye çıktığım bu yolculuk bana çok iyi geldi, çok iyi hissettirdi:)

Bu beslenme biçimiyle birlikte evde daha çok yemek yapmaya başladım;)


Bu yolculukta neler deneyimledim, neler hissettim şöyle bir dönüp bakacak olursam;


  • Ben zaten çok et tüketmiyorum, süt içmiyorum; zaten hayvansal gıda çok tüketmiyorum derken, aslında bilerek ve bilmeyerek ne kadar çok hayvansal ürün tükettiğimi fark ettim! Ve dehşete düştüm. Bu süreçte beni en çok şaşırtan şey bu oldu. Bunun içinde şu var, aa şunda da peynir varmış, bu yumurtayla yapılıyormuş, buna tereyağ koyuyorlar di mi derken hiç düşünmeden bedenime ne kadar çok hayvansal gıda aldığımı gördüm. Etiket okumak, yediğin şeyin içeriğini yemeden evvel düşünmek-incelemek ve bilinçli seçim yapmak acayip iyi geldi!
  • İlk 2 haftada sırt ağrılarım hafifledi. Bitkisel beslenmeyle ne alakası var ya diye düşünüp araştırdım ve bingo! Özellikle süt ürünlerinin bedende ağrı yaptığını tüm dünya biliyormuş. Ben biraz geç öğrendim:) Zaman geçtikçe ağrılar epeyce azaldı. Bedenimdeki bir yükten kurtulmuş gibi hissediyorum.
  • Kesinlikle enerji düzeyim arttı! Kafamdaki sis dağıldı resmen. İlk haftadan itibaren acayip bir hafiflik ve netlik geldi. Bu hali, bu enerji düzeyimi çok sevdim:)
  • Cildim güzelleşti! :) Sivilcelerim ve lekelerim yatıştı. Daha parlak, daha aydınlık ve daha canlı bir cildim varmış gibi geliyor;)
  • Şunsuz bunsuz olmaz ya dediğim şeylerin hepsinden vazgeçebilmiş olmanın güzelliği var. Hepsi olmadan olur, artık biliyorum. Ve bu, yediğimin içtiğimin ötesinde kendimle ilişkimde güzel bir farkındalık oldu. 
  • Hayvansal gıda endüstrisine daha az katkı sağladığımı hissetmek paha biçilemez! Henüz bu endüstrinin tamamen dışında kalmış değilim. bu konuda ne kadar yol alabileceğimi de bilmiyorum. Ancak bu endüstrinin ne kadar dışında kalabilirsek, ne kadar uzak olursak, ne kadar az tüketirsek o kadar iyi. Bunu biliyorum. Her geçen gün daha dikkatli olduğumu; seçimlerimle canlıların ve doğanın zarar görmesine daha az yol açtığımı hissetmek ümidimi artırıyor.
  • Bitkisel beslenmenin doğal bir sonucu olarak paketli gıdalarla da aram açıldı:) Tahmin edemediğim kadar çok şeyin içinde süt, süt tozu, peynir, yumurta ya da peyniraltı suyu  var. Sürekli etiket okuyorum; etiketleri okudukça da hayvansal gıda olmasa bile bazen o kimyasallar ve şeker oranlarını görünce yavaşça elimden bırakıyorum. Bunun muazzam bir etkisi olduğunu söylememe gerek yok değil mi? ;)
  • Bu beslenme biçimiyle birlikte evde daha çok yemek yapmaya başladım! Her sabah kahvaltımı kendim hazırlıyor, o günkü programıma göre ihtiyacım olabilecek atıştırmalık ya da bazen öğünleri de yanımda taşıyorum. Evde pişirmek-ne yediğimi bilmek iyi hissettirdi:)

Kendime böyle kahvaltılar hazırlıyorum;)

  • Hiç mi zorluğu yok yahu derseniz olmaz olur mu, var! En büyük zorluk, dışarıda iyi alternatif bulmak için çaba göstermek zorunda olmak. Genelde gittiğim yerlerde bulabildiğim tek şey patates kızartması oluyor. Ben severim, o ayrı; ama karbonhidrata düşme ihtimali tehlikeli. Yani bilinçli davranmaz, hazırlıklı olmazsa insan hamuru, ekmeği, patatesi falan abartabiliyor! Başta o batağa düşer gibi oldum; sonra buzluğa nohut, barbunya, mercimek stoklayıp kendime geldim!
  • Bir diğer ve büyük zorluk da diğer insanlar! Herhangi bir şeyi yemediğim ya da içeriğini sorduğum vakit yorumlar başlıyor. Proteinsiz olmaz, bilmemkim böyle beslenirken şu hastalığa tutuldu, bunu da mı yemeyeceksin, abartılı değil mi, onda şu vitamin var, kalsiyumu nereden alıyorsun, doymazsın, peki ama b12, bu şundan daha sağlıklı ama .... böyle ve daha fazla bir dolu yorum-daha doğrusu yargı-  geliyor. Sanırım en çok bundan yoruluyorum. 
Üç aylık bitkisel beslenme tecrübem bana çok şey öğretti ve kesinlikle iyi geldi! Yolun başında tahlillerimi yaptırdım, doktoruma danıştım ve almam gereken takviyeleri alarak yola devam ediyorum.

Şunu biliyorum, herkesin bedeni, ihtiyaçları ve tercihleri farklı. Herkes kendine en iyi geleni yapar;) Olur da bitkisel beslenmeyi denemek isteyip "şunsuz olmaz, bunsuz olmaz, nasıl olur acaba" diye tereddüt ediyorsanız, etmeyin; kesinlikle deneyin;)



Yorumlar

  1. Alkışlıyorum ve de gıpta ediyorum :) Ergenliğe kadar fazla kiloluydum, bir anda gelen bir aydınlanma ile kilo verdim. Yaklaşık 20 yıldır kendime göre bis beslenme düzeni olusturdum ve koruyorum da. Ama neredeyse 20 yıldır senin de bahsettiğin gibi "yemezsen olmaz, neden et az yiyorsun/yemiyorsun, gıdasız kalırsın, işi abartma, kuş yemi gibi yiyorsun..." vb vb bir sürü yorum, soru ve müdahaleye maruz kalıyorum. 20 yıldır...O yüzden, bir gün biter, anlarlar deme. Sen duymamayı öğren:) Bu arada, burada Berlin de, plant base çok daha kolay da Türkiye 'de ipler kaçıyor bende :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Özge:) Hakikaten Türkiye'de çoğunluktan farklı olan bir şeyi yapmak, denemek zor olabiliyor. Dediğin gibi duymamayı-duysam da etkilenmemeyi öğrenmeye çalışıyorum;)

      Sil
  2. Bende şu karantinada çok fazla kilo aldım ve bugünden itibaren eski düzenime geri döndüm. İnsan ne kadar yerse o kadar mide genişliyor ve sebze kesinlikle candır. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri