COVİD: Pozitif ve Sonrası...

Aylardır küçük bir karantinada yaşıyorum. Yedi aydır evdeyim, çoğunlukla evden çalışıyorum; hiç AVM'ye gitmedim, ofise gittiğim zorunlu günler haricinde dışarıda yemek yemedim, hatta bir kahve bile almadım. Saçlarımı en son mart ayında boyatmıştım. Kalabalık ortamlardan, kapalı alan buluşmalarından kaçtım. 

Fakat, ne olduysa oldu; aylardır kaçtığım, sakındığım virüse yakalandım!

Bugün hastalığımın 9. günü; bu süreçte neler yaşadık, neler oldu anlatmak istiyorum...




Önce salı günü, Cemal ateşlendi. Hapşırık ve alerji belirtileri de olduğundan başta önemsemedik; ateşi 38,5'larda seyretmeye devam edince hastaneye gitti. Ateş olduğu için kan testi, tomografi ve pcr testleri yapıldı. Kan testi ve tomogrofi temiz çıkınca muhtemelen mevsimsel grip dedi doktoru. Pcr test sonucu da ertesi gün negatif geldi, rahatladık. Normalde ofise gitmek zorunda olduğum haftaydı; ancak test sonucu negatif gelmesine rağmen belirtileri ve ihtimali göz ardı etmeyip takımımla konuştum ve salıdan sonra ofise hiç gitmedim. Şu süreçte yaptığım en doğru şeylerin başında bu geliyor! İyi ki ofise gitmedim; yakın görüştüğüm arkadaşlarım dahil kimsede bir şey çıkmamasını buna bağlıyorum:)

Perşembe günü benim de ateşim çıkmaya başladı. 38, 38,5, 38,9 derken parol alarak geçici düşürdüğüm ateş yüksek seyredip üstüne bir de öksürük eklenince Cuma sabah ben de hastaneye gittim. Belirtiler olduğu için bana da kan testi, tomografi ve pcr testi yapıldı. Yanı sıra serum ve oksijen verdiler. Özellikle doktor oksijen verelim deyince ve o oksijen maskesi takılınca biraz panikledim; yalan yok.

Tomografi sonucum ve kan testlerim normal çıkınca hastaneden ayrıldım. Pcr dışındaki testler normal çıkınca, Cemal de negatif çıkmış olduğundan tamam ya mevsimsel grip bizdeki, diye kendimizi rahatlattık. 

Cumartesi sabah, Sağlık Bakanlığı'ndan gelen mesajla uyandım. Daha doğrusu ağlayarak yataktan fırladım!


Test sonucum pozitif'miş, evde kalın bekleyin diyordu mesajda. 

Mesajı okuduktan sonra saatlerce ağladım! Aylardır kaçtığım, sakındığım ve neler yaşayacağımı bilmediğim bir hastalığa yakalanmış olmak çok korkuttu. 

Mesajın üstünden bir saat geçmemişti ki bakanlıktan aradılar. 3 saat geçmeden de kapıya bir doktor ve hemşire geldi. İlaçlarımı verip Cemal'e tekrar test yaptılar; süreç hakkında bilgilendirdiler. Son 5 gün içinde temas ettiğimiz kişilerin bilgilerini paylaştık.

İlaçlar gelip doktorla konuşunca biraz sakinleştim. Neler yapacağımızı düşündük. Temas ettiğimiz herkese, ailelerimize ve  şirketlerimize haber verdik. 

Evde birbirimizden uzak durmaya çalıştık, başlangıçta aynı odadayken maske taktık. Evin içini havadar tutmak için camları açtık.  Odaları ayırdık, iki farklı odada uyuduk.

Ertesi sabah, Pazar günü Cemal'in de pcr test sonucu pozitif geldi. Tekrar bakanlıktan aradılar, geldiler; O'nun ilaçlarını da çok hızlı bir şekilde getirdiler.

İki coronalı olarak tedavi sürecimiz başladı:)

İlk gun 16, sonraki günler 6'şar ilaç içtiğimiz 5 günlük ilaç tedavisini peş peşe aldık.

İkimiz de pozitif çıkınca evde maske takmayı bıraktık. Camlar hep açık kaldı-hâlâ öyle:)-. Bir hafta ayrı odalarda uyuduk. 

İki kişi de hasta olsa bile ortamdaki ve bünyedeki virüs yükünü arttırmamak için mesafeyi korumayı hem bakanlıktan gelen doktor, hem doktor olan amcam önerdi. Harfiyen uyduk:)

Hastalık süresince en önemli konulardan biri de hijyen ve temizlik; dolayısıyla epey dikkatli davranmaya gayret ettik.

Her gün nevresimleri değiştirdik; sık duş alıp üstümüzde başımızda ne varsa sürekli değiştirdik. Ayrı havlular kullanıp onları da günlük olarak değiştirdik. Son 10 günde bu evde kaç makina çamaşır yıkandı, sayamadım:) Cemal, kendini iyi hissettikçe evi süpürdü. Evimizde tek banyo olduğu için banyoları ayıramadık ama tuvaleti-banyoyu sık sık temizledik.

Yemek konusunda annemler destek oldu. Çeşit çeşit yemek hazırlayıp, hatta yeşillikleri yıkayıp doğrayıp saklama kaplarında kapıya bıraktılar! O kadar iyi geldi ki! Mümkün olduğunda sebze-meyve tüketmeye çalıştık. Tüm alışverişlerimizi online yaptık, kapıya bıraktılar. Kapıyı kimseye açmadık, kimseyle temas etmedik. 

Cemal bana göre daha az semptomla ve daha hafif atlattı-atlatıyor sayılır. Ben ateş, öksürük ve ağrılar noktasında daha ağır geçiriyorum. Pazar gecesi bende koku gitti. Sabah uyanınca farkettim ki tat da yok. Bu iki duyunun yitmesi, çok acayip. Yani bu belirtiyi okuyordum elbette; hatta başta koku aldığımız için corona değiliz ya, diyorduk ama kokunun gitmesini hayal edemiyormuşuz onu anladım! Daha evvel yaşadığım hiçbir şeye benzemiyor bu. Hiçbir şeyin kokusu yok; hiç koku yok. Çamaşır suyu, parfüm, kolonya, evde ne kadar aromatik yağ varsa kokladım. Yok! Hiç koku yok!

Koku gidince de epey panikledim. Tamam, şimdi corona geldi işte dedim. Diğer belirtiler de böyle pat diye gelirse, nefes alamazsak, ciğerimizde bir şeyler olursa, ya bilmediğimiz hastalıklarımız varsa ve kötü olursak, hastaneye nasıl gidicez diye milyon tane endişe üşüştü tepeme. Uyuyamadım, kabuslar gördüm sürekli.

Yediğim her şey birbirinin aynı. Yalnızca sıcak-soğuk ve yumuşak-sert olup olmadığını ayırabiliyorum. Zaten insanın canı pek bir şey yemek de istemiyor. 

Evdeki tedavi sürecinde şükür ki ateşimiz devam etmedi. İlk iki gün dışında yüksek ateş yaşamadık. Bende koku-tat gitti; öksürük, boğaz ağrısı ve vücut ağrıları oldu. Bir de yoğun bir halsizlik, yorgunluk hissi. Ki hastalığın en ayırt edici kısmı o yorgunluğu diyebilirim. Daha evvel yaşamadığım bir yorgunluk hali var. İlk günler daha da fenaydı; küçücük evde yatak odasından salona gelince yoruluveriyordum.

Artık 9. günde epey toparladım diyebilirim. Hâlâ tam geçmiş değil maalesef. Ama bu kadarla atlattığımıza şükrediyorum. Hâlâ koku ve tat yok bende; ve halsizlik hissi devam ediyor. çok çabuk yoruluyorum. Ama ilk günlere göre daha iyiyim:)

Cemal'de koku-tat kaybı olmadı, yorgunluk hissi ve hafif ağrılar devam ediyor; ama şükür O da epey toparladı.

Son günlerdeki en yakın arkadaşlarım:)


Son 10 güne bakınca hakikaten zorlu bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Özellikle psikolojik olarak çok yorucu, belirsizliklerle dolu, zor bir süreç. Biz şükür ki nispeten hafif semptomlarla, evde ve rahat atlatıyoruz. Ancak endişe kısmı hiç bitmiyor. Covid'i atlatıp pıhtı atmasından ölen insanlara dair haberler, twitter'da okuduklarım, hastalığın vücudumuza ne yaptığına dair hiçbir fikrimizin olmayışı, süregelen ve hiç geçmeyecekmiş gibi hissettiren yorgunluk hali... Bir  dolu kaygı yaratıyor, yalan yok.


Olabildiğince sakin ve güçlü kalmaya gayret ediyoruz. Vitaminleri hiç ihmal etmedik, etmiyoruz. Bakanlıktan gelen doktor ilave bir vitamin vermedi ama kullandıklarımızı söyleyince devam edin dedi. Özellikle d vitaminin önemli olduğunu herkes söylüyor, o yüzden aylardır takviye aldığımız d vitaminini hastalık günlerinde de dozunu arttırarak kullanmaya devam ettik. Yanı sıra c vitamini, çinko ve magnezyum da kullandık. Bunlar asla tavsiye değil; bizim kendi sağlık durumumuza, değerlerimize ve doktor tavsiyesine göre kullandıklarımız.

9. günde, artık biraz daha tamam atlatacağız galiba umudunu yeşertmişken neler yaşadığımızı yazmak istedim. Zira bu süreçte en zorlayan şeylerden biri bilinmezlik, belirsizlik. İnsan bir eşekten düşmüş arıyor, kendi derdini anlamaya çalışırken. Pozitif çıktığımızı öğrenince yazan, arayan, görüştüğümüz ve hastalığı geçirmiş birkaç arkadaşla konuşmak o kadar iyi geldi ki! Ne yaşadılar, neler olabilir, nelere dikkat etmeli gibi sorularımı sabırla yanıtladılar. İçimi ferahlattılar! :)

O yüzden ben de paylaşmak istedim. 

Süreç zor, hastalık zor; ama şükür ki bu kadarla atlatmak da-inşallah- mümkünmüş! :)

Kendinize çok dikkat edin. Bir eşekten düşmüşe soracaklarınız olursa da bilin ki burdayım:)


Yorumlar

  1. Çok geçmiş olsun. Şifalar dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum. 🙏

    YanıtlaSil
  3. Mervecim çok geçmiş olsun. En kısa zamanda toparlanırsınız umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mervecim çok teşekkür ederim; inşallah:)

      Sil
  4. Sevgili Merve çok geçmiş olsun, gelmiş geçmiş olsun inşallah..
    En kısa zamanda sağlıklı günlerinize kavuşmanız dileğiyle..

    YanıtlaSil
  5. Çok çok geçmiş olsun tekrar

    YanıtlaSil
  6. Gecmis olsun boyle bitsin insallah

    YanıtlaSil
  7. Anlatmanız iyi olmuş, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Merhaba! Geçmiş olsun öncelikle :) Gülümsedim çünkü "aramıza hoş geldiniz" yazmak geldi dilimin ucuna, yakışıksız olacak diye yazmadım. Ama evet, biz de eşim ben ve 6 ve 3 yaşındaki iki çocuğumuz hep birlikte geçirdik. Gurbet ellerde yalnız ve ilaçsız! Çünkü o zamanlar sadece evde kendikendine vitamin ağrı kesici vs ile bekliyordun ve kötüleşirsen 112'yi arıyordun.. Yani psikolojik anlamda baya bir zorlandık ama bitince de bir "oh beeee" hissi var ki tarifsiz :)) Her zaman arayabilirsiniz isterseniz, hem moral veririm hem hastalığın sürecinde iniş çıkışlar oluyor onu anlatabilirim, ben çünkü çok istemiştim keşke bir covid pozitifli olsa da konuşsam diye!!! Neyse tekrar geçmiş olsun 9. günden sonra merak etmeyin artık çoğu bitti azı kaldı :) SEvgiler!

    YanıtlaSil
  9. Bilgilendirme için teşekkür ediyorum. Bloğunuzda başarılar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri