Deli Kızın Çeyizi
Yine arayı
açmışım; en son yazıdan bu yana bir buçuk ay geçmiş. Dönüp bakınca ne çok şey sığmış bu bir buçuk aya yahu,
diyorum!
Neler mi oldu?
· Nişanlandım
mesela bu arada. Parmağımda bir yüzük ve artık bütün sülalenin gözbebeği bir
sevgilim varJ Her gören “Ee düğün ne zaman?” diye soruyor ve bol bol
tavsiye veriyor. Askerlik ve hamilelik anılarının yanı sıra düğün deneyimleri
de anlatıla anlatıla bitirilemiyormuş, yeni öğrendim;)
Annemin nişan için el emeğiyle hazırladığı lavanta keseleri; kokusuyla mest, anısıyla mutlu ediyor:) |
· Günübirlik seyahatler, küçük
kaçamaklar, oradan oraya gezmeler yine hayatımın en sevdiğim aktivitesi olmaya
devam ediyor. Dolayısıyla az uyku, çok gezme, bol adım stratejisine
devam ediyorum! Ve hala boş vakitlerimde ucuz
uçak bileti kovalıyorumJ
· Sporla aram çok iyi değildir, bilen
bilir. Ne doğru düzgün takım tutarım ne herhangi bir branşı düzenli takip
ederim. Çok bilgi sahibi de değilim. Geçenlerde bir arkadaşımın davetiyle
basketbol maçına gittim. Ve acayip eğlendim! Anadolu
Efes-Fenerbahçe maçını statta, hatta stadın içindeki bölümde seyretmek çok keyifliydi.
Bir de ortam beklediğimden çok daha rahat, nezih ve güzeldi. Kalbimi Anadolu
Efes’e kaptırdım ve bundan sonra maçları takip etmeye kararlıyım ;)
· Tiyatro Festivali’ni de kaçırmadım
tabi. Festivalin açılış oyunu Godot’yu
Beklerken ‘i seyrettim ve mest oldum! Şahika
Tekand, yine yapmış yapacağını ve şahane bir işe imza atmış. Godot’yu Beklerken,
üniversitede aldığım drama derslerinde okuduğumuz, sevdiğim ve üzerine kafa
yorduğum bir metindi. Festival programında görünce de en çok merak ettiğim oyun
oldu. Koşarak gittim ve “Vay be! Ne güzel yorumlamışlar.” Diyerek çıktım. Godot’yu
Beklerken, bence zor bir oyundur, kafa açıcıdır, farklıdır. Şahika Tekand –ve elbette
ekibi- yine başka bir yorumla,
etkileyici bir performansla metni çok iyi
anlamış, aktarmış. Oyuncu seçimi ve ekibin ayrı ayrı performansları çok ama çok
başarılı. Olur da önümüzdeki sezonda oynarsa, kaçırmayın; seyredin ;)
Godot'yu Beklerken... |
· Haziran ayındayız ve havalar çok
dengesiz, malum. Mesela şu an yağmur yağıyor! J Biz de bu dengesiz havalar
planlarımızı bozdukça, bedenimizi yorgunluğa vurdukça bol bol film seyrediyoruz.
O yüzden, birkaç film tavsiyesi sıralayabilirim:
§ Taksi Tahran –
Cafer Penahi
§ The Brand New Testament (Yeni
Ahit) – Jaco Van Dormael
§ Demolition – Jean Marc
Vallee
§ Çölde Çay –
Bernardo Bertolucci
· Yakında yeni bir evimiz olacak! Ev
aramak, bulmak ve kurmak inanılmaz zor olabiliyormuş. Biz şimdilik oldukça
şanslı ilerliyoruz. İlk baktığımız evi tuttuk. Eşya alma aşamasındayız. “Çeyiz
hazırlama” ve “ev kurma rehberi” yazıları yazmak istiyorumJ Zira bu ara favori markalarım,
gündemim ve alışveriş önceliklerim fazlasıyla değişti. Çamaşır makinalarının
özellikleri, kumaş çeşitleri, ağaç-kaplama türleri, mobilya ölçüleri… gibi
konularda çalışmalarım sürüyor. Sizin de deneyimleriniz, tavsiyeleriniz varsa
paylaşın lütfen! Çünkü alışveriş sürecine gelin –damat-evlilik sözcükleri girdi
mi kazık yemek, punduna getirilmek çok olası. Kendimizi bundan olabildiğince
korumaya çalışıyoruz. Aydınlatıcı yorumlara, yönlendirmelere ihtiyacımız varJ
Çok tatli ve hos bir yazı olmuş .
YanıtlaSilFikrinize sağlık. ..
Teşekkür ederim:)
SilUzun yıllar ev sektöründe yer almış benimsemiş sonrasında ise arkadaşlarının evlilik süreçlerinde yer alan biri olarak memnuniyetle yardımcı olmak isterim.Mutluluklarınız daim olsun sevgiler...
YanıtlaSilZarafetiniz için çok teşekkür ederim:)
SilOzeniyorum sana ya sahanesin
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilHayatınızın bundan sonraki dönemide bu yazıdaki gibi keyifli, mutlu,yaşamak istediğiniz tüm güzellikleri yaşayarak geçsin :)
YanıtlaSil" selamunaleyküm " demenin ne büyük bir mucize olduğunu anlasaydık , hayata mana verdiğimiz her şey belkide amacını yitirebilirdi
YanıtlaSil