Slow Down...

Denizden çıktım. Saçlarım ıslak. Deniz tuzu, güneş kremi ve yaz kokusu var havada.
Beyaz bir tişört giydim.
Öyle, ferah ve dingin hissediyorum ki şu an...

Bozburun'dayım. En çok sevdiğim köşelerden birinde. Daha evvel de yazmıştım. Ne zaman soluklanmak istesem, kendimi resetlemeye ihtiyaç duysam buraya kaçmak istiyorum. O kadar iyi geliyor ki Bozburun bana... Dinleniyorum, duruyorum, kendi sesimi dinleyip yenilendiğimi hissediyorum.

Yine çok koştuğum bir dönemi geride bıraktım. Bir dolu şey vardı yapılacak, dolu dolu bir takvimle ve hep yetişmeye çalışarak geçti bu yılın ilk yarısı. Çok güzel şeyler oldu, güzel olmadığını düşündüğüm şeyler de oldu, epeyce doluydu:)

Dün, benim için 2019'un en güzel günlerinden biriydi. Co-active koçluk eğitimini tamamlayıp sertifikamı aldım!:)

Uzun uzun anlatmak istiyorum bu yolculuğumu. Şu an yalnızca keyfini çıkarıyorum; kendim için şahane bir şey yapmış olmanın, ufkumu ve kalbimi açan bir deneyim yaşamış olmanın ve çok emek verdiğim eğitimi tamamlamanın! ;)

Bu sabah kahvesini hava yeni yeni aydınlanıyorken havalanında içtim, uçtum, yollara düştüm.

Şimdi Bozburun'dayım.
Yorgun ve huzurluyum.

Duruyorum.

Güneş, deniz, kuş sesleri başımı döndürüyor. Fonda Imany-Slow Down çalıyor. Tekrar tekrar dinliyorum...

Yavaşlıyorum.
Duruyorum.
Hissediyorum.
Işığı ve ışıltıyı duyumsuyorum.


Anlatacağım, paylaşacağım, yazacağım; biliyorum.





Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri