Kayıtlar

Şubat, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sabah...

Resim
Penceremizin önünde bir ceviz ağacı var; mevsimleri o ağacın dallarından takip ediyorum ben. Baharda yemyeşil coşuyor, sonra yavaş yavaş yapraklarını döküyor. Şimdi kupkuru dalları mesela, aralarından Boğaz'ın suları görünüyor. Sabah camdan baktım uzun uzun. Ceviz ağacını, vakti, geçirdiğimiz ve içinden geçmekte olduğumuz mevsimleri düşündüm. İçime daldım. Bu aralar kaybolmuş hissediyorum. Ve yaşlanmış; yaş almış, yorulmuş. Ve yalnız. Ama bu yorgunluk ve yalnızlık, böyle tam anlatabileceğim ve hatta anlayabildiğim türden değil. Sanki ilk defa karşılaştığım biri gibi... Hala bazen soluksuzca koşturuyorum. Sevgilim, ailem, arkadaşlarım... Etkinlikler, planlar, kalabalık sofralar, dolu dolu ajandam... Ben tüm bunların  arasından sanki bir suyun kıyısında oturmuş da akan suyu izlermiş gibi geçiyorum. Her şeyin dışındaymışım gibi geliyor bazen; ve birbirimize değmeden, dokunmadan yaşadığımızı seziyorum bir süredir. Dün sabah, üniversiteden arkadaşlarımızla çok sevdiğim kalabalık