Sanat...
Hakan Gerçek, oyunculuğunu, duruşunu ve tarzını çok sevdiğim bir sanatçı. Yer aldığı bütün projeleri merakla ve hevesle takip etmeye çalışıyorum. Geçtiğimiz yılın son günlerinde de, kendi tiyatrosu, Tiyatro Gerçek ’in yeni oyunu Sanat’ı izledim ve yine çok ama çok etkilendim:)
Sanat, ismiyle insanı biraz ürkütüyor; çok ağır bir tempo bekliyor insan. Ancak hiç de öyle değil. Oldukça eğlenceli, keyifli bir oyun!
Metin, Fransız oyun yazarı Yasmina Reza’nın. Yasmina Reza'nın arkadaşı Serge Goldzal’a ithaf ettiği hikayenin ana kahramanı da Serge. Ki hikaye gerçek bir olaydan yola çıkıyor. Serge Goldzal, bir gün beyaz üstüne beyaz çizgili bir tablo satın alıyor; Yasmina Reza tabloyu görünce “Deli misin sen?” diyerek gülmeye başlıyor ve bunun üzerine Serge de gülmeye başlıyor. İşte Sanat, “Serge gülmeseydi ne olurdu?” dan yola çıkıyor.
Oyunda üç karakter var: Serge, Marc ve Ivan. Serge’i Hakan Gerçek, Marc’ı Bekir Aksoy ve Ivan’ı Rüzgar Aksoy canlandırıyor. Ekip, sahnede muazzam bir enerji yakalamış! Prömiyer olmasına rağmen, sahnede yarattıkları sinerji, paslaşmaları olağanüstüydü.
Hikaye, Serge’in beyaz üzerine “beyaz” çizgili bir tablo almasıyla başlıyor. Marc, Serge'in bu yaptığının delilik olduğunu düşünüp hem dalga geçiyor hem de kızıyor. Serge, Marc’ı, başlangıçta, sanattan anlamamakla itham ediyor. Ivan ikisi arasında kalakalıyor. Ve dostlukları uzun yıllara dayanan bu üç arkadaş, ilişkilerini farklılıklarını sorgulamaya başlıyor.
Karakterlerin hepsinin güçlü ve zayıf yanları var. Hangisi haklı, hangisi haksız; hangisi iyi, hangisi kötü diye bir yorum yapamıyor, taraf tutamıyorsunuz. Bir Serge gibi düşünüyor, bir Marc’a hak veriyor, biraz da Ivan’ın hoşgörüsüne sahip olmak istiyorsunuz.
Çağdaş sanata dair pek çok gönderme içeren metinde, dialoglar ve karakterler o kadar gerçek, o kadar sahici ki izlerken pek çok ilişkiniz üzerine kafa yormaya başlayacaksınız muhtemelen.
Oyunun en güzel yanı ise bütün bu sorgulamaları, göndermeleri inanılmaz eğlenceli bir şekilde yapması. 70 dakika boyunca o kadar çok güldüm ki oyun çıkışı çenem ağrıyordu:)
Sanat, eğlenceli, düşündürücü ve derin bir oyun! Prömiyerine gittiğim oyunu, biraz zaman geçtikten sonra tekrar izlemeyi planlıyorum. Bence bu sezonun en iyi oyunlarından biri! Muhakkak izleyin:)
Hamiş: Tiyatro Gerçek'in Cemal Süreya şiirlerinden oluşan dinletisi Üstü Kalsın'ı da yazmıştım; şiddetle tavsiye ediyorum:)
Sanat, ismiyle insanı biraz ürkütüyor; çok ağır bir tempo bekliyor insan. Ancak hiç de öyle değil. Oldukça eğlenceli, keyifli bir oyun!
Metin, Fransız oyun yazarı Yasmina Reza’nın. Yasmina Reza'nın arkadaşı Serge Goldzal’a ithaf ettiği hikayenin ana kahramanı da Serge. Ki hikaye gerçek bir olaydan yola çıkıyor. Serge Goldzal, bir gün beyaz üstüne beyaz çizgili bir tablo satın alıyor; Yasmina Reza tabloyu görünce “Deli misin sen?” diyerek gülmeye başlıyor ve bunun üzerine Serge de gülmeye başlıyor. İşte Sanat, “Serge gülmeseydi ne olurdu?” dan yola çıkıyor.
Oyunda üç karakter var: Serge, Marc ve Ivan. Serge’i Hakan Gerçek, Marc’ı Bekir Aksoy ve Ivan’ı Rüzgar Aksoy canlandırıyor. Ekip, sahnede muazzam bir enerji yakalamış! Prömiyer olmasına rağmen, sahnede yarattıkları sinerji, paslaşmaları olağanüstüydü.
Hikaye, Serge’in beyaz üzerine “beyaz” çizgili bir tablo almasıyla başlıyor. Marc, Serge'in bu yaptığının delilik olduğunu düşünüp hem dalga geçiyor hem de kızıyor. Serge, Marc’ı, başlangıçta, sanattan anlamamakla itham ediyor. Ivan ikisi arasında kalakalıyor. Ve dostlukları uzun yıllara dayanan bu üç arkadaş, ilişkilerini farklılıklarını sorgulamaya başlıyor.
Karakterlerin hepsinin güçlü ve zayıf yanları var. Hangisi haklı, hangisi haksız; hangisi iyi, hangisi kötü diye bir yorum yapamıyor, taraf tutamıyorsunuz. Bir Serge gibi düşünüyor, bir Marc’a hak veriyor, biraz da Ivan’ın hoşgörüsüne sahip olmak istiyorsunuz.
Çağdaş sanata dair pek çok gönderme içeren metinde, dialoglar ve karakterler o kadar gerçek, o kadar sahici ki izlerken pek çok ilişkiniz üzerine kafa yormaya başlayacaksınız muhtemelen.
Oyunun en güzel yanı ise bütün bu sorgulamaları, göndermeleri inanılmaz eğlenceli bir şekilde yapması. 70 dakika boyunca o kadar çok güldüm ki oyun çıkışı çenem ağrıyordu:)
Sanat, eğlenceli, düşündürücü ve derin bir oyun! Prömiyerine gittiğim oyunu, biraz zaman geçtikten sonra tekrar izlemeyi planlıyorum. Bence bu sezonun en iyi oyunlarından biri! Muhakkak izleyin:)
Hamiş: Tiyatro Gerçek'in Cemal Süreya şiirlerinden oluşan dinletisi Üstü Kalsın'ı da yazmıştım; şiddetle tavsiye ediyorum:)
Yorumlar
Yorum Gönder