Nohut Oda...

Melisa Kesmez’in yeni kitabının çıkacağını duyduğumda çok sevinmiştim. Dilini, kafasını, yazdıklarını okumayı sevdiğim bir yazar. İyi ki kitaplarıyla tanışmışım dediğim yazarlardan:)




Nohut Oda’yı da karşıma ilk çıktığı kitapçıdan alıp hevesle okumaya başladım. Ve çok sevdim!
Öykülerin ölçüsü; meselesi, üslubu, anlatışı hakikaten içimde iz bıraktı. Aktı gitti. Hemencecik bitiverdi.

Özellikle Kalanlar ve Kız Kardeşim Handan öyküleri içimde daha başka bir yere oturdu.

Sevdiğim insanları uzak ülkere, başka şehirlere ya da farklı hayatlara uğurladığımdan- ki bu konuda da uzun uzun yazmak istiyorum bir gün...- gittikçe  azalmış hissediyorum epeydir. Belki biraz da bu yüzden, Kalanlar’daki bazı bölümler beni epeyce etkiledi.

Artık yeni insanları sevmekte güçlük çektiğin yaşlara geldiğinde,daha az müşkülpesent ve muhtemelen daha cesur olduğun yaşlarında bir yolunu bulup çok sevmeyi başardığın birini havaalanında bıraktıktan sonra, o dev ayrılık makinesinin kapısından çıkıp birkaç saat önce birlikte geçtiğiniz yollardan, bu defa tek başına elin kolun bomboş dönerken kuru ekmek gibi ufalanıyordu için. ... Hemen değil ama zamanla anlıyordun ki, bir hayattı kaybettiğin, kendi hayatına bitişik bir hayat, bir komşu yaşam öyküsü. ... Karşılıklı oturduğunuz masaları kaybediyordun mesela. Sadece ona anlatacağın şeyleri kaybediyordun. Onu bir sabah kahvaltıya çağırma ihtimalini. ... Günlerdir içini kemiren bir meseleyi gecenin bir vakti kapısını çalıp anlatma şansını ve onun verdiği akılla belli bir yönde alacağın kararları. Yüz yıldır tanıdığın birine iç rahatlığıyla şımarma, kızma, surat asma, bozuk çalma, onunla kavga etme hakkını. ... O, seninkilere dolanmış köklerini söküp alırken, seni de yerinden ediyordu. Aynı bahçenin çiçekleri olmak öyle bir şeydi.”

Nohut Oda, su gibi akıcı, leziz öykülerden oluşan güçlü bir kitap.

Okuyun, isterim:) 

Yorumlar

  1. Gördüğüm kadarıyla yorumlara cevap vermiyorsunuz neden?




    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında yanıt vermeye çalışıyorum:) bu ara Eylül'de her gün bir yazı yazacağım hevesiyle yazdığım için her gün telefondan, yolda, dışarıda blog yazmam gerekiyor. Arada da yorumları kaçırıyorum veya rahat bir vakitte yanıtlamak üzere erteliyorum. O yüzden gecikiyor; kusuruma bakmayın lütfen:)

      Sil
  2. Açıklama için teşekkür ediyorum :) Takip edip okuyup yorum yapınca ister istemez cevabına da bakıyorum.Aradan zaman geçmiş ve cevap alamamışsam dikkate alınmadığımı düşünüyorum.
    Rica ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim; zarif yorumlarınız ve takibiniz için:) dikkate aldığımı, yorumları okudukça mutlyu olduğumu bilmenizi isterim:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri