#Homecoming2018 : Yuvaya Dönüş

Boğaziçi'nin kampüsü, bence İstanbul'un en güzel yeri!

Mekanlar aslında insanların anıları anlam kazanıyor ya hani... Benim hayatımın en güzel yılları Boğaziçi'nde geçti. Büyüdüm, dönüştüm, şahane insanlar tanıdım ve çok güzel anılar biriktirdim oradaki beş yılda.

Güney Kampüs'ü hala evim sayıyorum. Hatta okula yakın sokaklara gittiğimde eve dönmüş gibi hissediyorum. Hele Güney Kapı'dan meydana doğru inen manzaralı, yokuş yolda ne zaman yürüsem sanki tüm dertlerimden arınıp öğrenci adımlarıyla ilerliyormuşum gibi ferah ve mutlu hissediyorum:)

Bugün okulda mezunlar günü vardı. Gidip gidemeyeceğim net değildi başta. Sonra, en azından sabahki yoga etkinliğine katılayım bari deyip evden çıktım. Güney Kapı'da arkadaşlarla buluşup meydana indik. İşte yine, meydana doğru inen o yolda, kendimi yuvaya dönmüş hissettim! :)

Alternatif çimlerde yoga ile güne başlamak:)


Ardından Bümed'in havuz başında güzel bir kahvaltı yaptık. Sohbet muhabbet, eski günleri yad etmek derken epeyce güzel vakit geçirdik.

Sabah yogası:)


Meydana tekrar çıkınca Tünellerde Sergi masasını gördük. Okul yıllarımız boyunca bir efsane gibi kulaktan kulağa yayılan kampüsün altındaki gizli tünelleri gezmek mümkündü! Ne kadar heyecanlandığımızı söylememe gerek yok değil mi:) Tünel gezisine kayıt yaptırıp kampüste takılmaya devam ettik. Bir sürü tanıdık yüze rastladık, pek çok arkadaşla sarıldık, birbirimize dair bir dolu haber aldık!





Tünel gezisi vakti gelince, ömrümün 4 yılının geçtiği Natuk Birkan binasına koştuk. Ekonomi bölüm binasıydı burası. Ne anılarım var bu binada, ne günlerim geçti! :) Binadaki dersliklerden birinin içindeki bir kapı tünele açılıyordu! evet, dersliğin tünele açılan bir kapısı var.

Yeleklerimizi giyip kasklarımızı taktık; kısa bir tanıtım filmi seyrettik ve rehberli tünel turu için tünele adım attık.

Tüneldeki sergi, kesinlikle günün en çekici etkinliğiydi! :)


Okulun gizli yollarını geçmek, acayip bir histi!

Tünel turu sonrası, en çok ders aldığımız sınıfın kapısına çıktık. Duvarda, yılar önce benim yazdığım bir cümle, hala duruyordu!
Daha evvel de yazmıştım hatta...

Üstünden neredeyse 9 yıl geçmiş sanırım... Bir ekonomi dersini beklerken, Kübra söylemiş, Prof. Adaman bir kalem uzatmış, ben yazmıştım! Hatta altına bir çiçek çizmiştim; o yıllarda defterlerimin kenarlarında hep o çiçek motifi vardı:)

Bu cümleyi, o duvara ben yazmıştım! :)


Duvardaki yazı hala orada duruyordu ve biz, o gün o kapıda bekleyenler, yine bu sabah aynı duvarın önünde hep birlikteydik.
İşte o an, nasıl iyi hissettim, anlatamam! :)

Biz yine, aynı kapının önündeyiz; hep birlikte! :)



Boğaziçi, benim en büyük şanslarımdan. Çok şey kattı bana, orada şahane insanlarla tanıştım. Hala, en yakınımdaki pek çok insanla ilişkimizin başlangıç noktası o kampüs.

O yüzden, benim için, gerçekten yuva gibi Boğaziçi.

Bugün, çok güzel bir gündü. Yuvaya döndüm; geçtiğim yolları ve birlikte yürüdüğüm insanları bir kez daha gördüm.

Şükrettim.








Yorumlar

  1. Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kampüslerden biri.. Konser vermiştik bir kere..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kampüsün ötesinde yuva benim için! :) Öyle seviyorum ki eve dönmüş gibi hissediyorum her gittiğimde, hala. Çarşamba konserleri oluyordu, onlara gidiyordum sıklıkla. Umarım yine yolunuz düşer, tekrar bir konser verirsiniz de benim de dinleme şansım olur:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri